16 Aralık 2008 Salı

Özür Diliyoruz Atam


Özür Diliyoruz Atam

Özür diliyoruz, çünkü sana layık olamadık. Uluslararası politika arenasında bizi yem etmek isteyen küresel güçlere karşı kazmayla, kürekle, taşla, sopayla ama en önemlisi yüreğimizle verdiğimiz savaşı senin döneminde kazandık ama günümüzde kendini aydın zanneden bir takım insanların aymazlığı sonucunda Kurtuluş Savaşımızın başına döndüğümüz için özür diliyoruz Atam.

Tarihi bilmeden aydın olunamayacağını bilmeyen Rokoko Entellektüeller için özür diliyoruz Atam.

Ermeni meselesinin aslında Osmanlı toplumu içinde yüzyıllarca barış içinde yaşayan Hristiyan ve Müslüman toplumlar arasına nifak sokmak için kendilerine Osmanlı toplumu içinde kolayca yönlendirebilecekleri bir nüfuz alanı yaratmak isteyen İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından İstanbul Hükümetine siyasi baskı ile imzalatılan 3 Mart 1878 tarihli Ayastefanos ve 13 Temmuz 1878 Berlin anlaşmaları ile başlatıldığını, 31 Ekim 1914 de Doğu Anadolu'yu işgal etmeye başlayan Ruslara yardım etmek için bölgede katliam yapan Ermeni çetecilerin bu eylemlerine karşı çıkarılan tehcir (zorunlu göç) sırasında yollarda ölen binlerce Ermeni için yüzlerce görevlinin cezalandırıldığını, hatta bu görevlilerden 67 kişinin ihmalleri nedeniyle idam edildiğini bilmeden kendilerine aydın sıfatını yakıştıran insanlarımız için çok özür diliyoruz Atam.

Hınçak ve Taşnak komitalarının yaptıklarından bîhaber sözde aydınlarımız için çok çok özür diliyoruz Atam.

Asıl özür dilemesi gerekenlerin, yüzyıllarca barış içinde yaşayan toplumları birbirine düşürerek bundan çıkar sağlamaya çalışan emperyalist güçler olduğunu bilmeyen sözüm ona aydınlarımız için özür diliyoruz Atam.

Küresel güçlerin karşısındaki en önemli engelin ulus devletler olduğunun, bu yüzden küresel vampirlerin ulus devletleri parçalamak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını bilmeyen sözde aydınlarımız için özür diliyoruz Atam.

Yıllarca bizi, Sağcı Solcu, Alevi Sünni, Türk Kürt, Laik Antilaik, Türbanlı Türbansız diye bölmek isteyenlerin farkında olmayan sözde aydınlarımız için özür diliyoruz Atam.

Özür diliyoruz Atam, özür diliyoruz...



İlgili Bağlantılar:
Özrü Kabahatinden Büyük
Goriller ve Melekler

9 yorum:

  1. Özür diliyoruz kampanyasını başlatanlar bakalım milletten ne zaman özür dileyecekler.

    YanıtlaSil
  2. ltfen bişeyler yapalım..vatanımız yakında elden gidecek..torunlarımıza belki de bu güzel topraklarımızda güven ve huzur içinde yaşayamıyacaklar..

    YanıtlaSil
  3. ASIL ÖNEMLİ OLAN VE MEMLEKETİ TEMELİNDEN YIKAN,HALKINI ESİR EDEN İÇERDEKİ CEPHENİN SUSKUNLUĞUDUR.
    M.KEMAL ATATÜRK

    YanıtlaSil
  4. SÖYLENECEK ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ...BİLİNÇLİ BİR MİLLET İÇİN HAÇLININ 2 YÜZÜNÜ HERKESE GÖSTERMEK İÇİN YAPABELECEĞİMİZ İLK ŞEY BENİM NAZARIMDA ÇALIŞKAN OLMAKTIR VATANA MİLLETE HAYIRLI OLMAK BİLİNÇLENMEK BİLİNÇLENDİRMEK...

    YanıtlaSil
  5. Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı.


    Karnı burnunda zavallı bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı

    :-Akçik, manç?..
    (Kızmı, oğlan mı?)

    -Akçik...
    (Kız)

    Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.

    -Tun şahetsar,ınger...
    (Sen kazandın, yoldaş)

    -Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana...
    (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)

    -Mayrigı bedge gişdatsine.
    (Annesi besleyecek elbette)

    Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:

    -Mayrig yerahayin zizdur.
    (Çocuğa meme ver)

    Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı:

    -Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek...
    (Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...)

    Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü...

    Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.

    Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır.

    Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu.

    Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi.

    26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar.

    26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi.

    Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı.

    Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler,

    Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar.

    Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler.

    Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler.

    Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler.

    Kesik kafaları sepetlere doldurdular.

    Peki neydi bu düşmanlık?

    Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.

    Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttifakı Silahlı kuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir.

    56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur.

    Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış,geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır.

    Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.!

    Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu:

    'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu.

    Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,'Hocalı Katlia! mı' baş sorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu.

    Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip öldürmüşlerdi.

    Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir insan kalkıp ta bu masum insanlara işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı…………..

    Yazıklar olsun …

    YanıtlaSil
  6. nasıl bir insanlık ki bu hala özür dileme diye saçma sapan bişeyler ortaya koyuyorlar ya nasıl unuturlar bu yüzden daha 15 inde bir sürü çocuğumuzun öldüğünü nasıl unuturlar kızlarımıza tecavüz edip bizim onurumuzu hiçe saydıklarını ATAMIZ bu hallerimizi görüp nasılda kemikleri titriyordur gerçekten kendi adıma ve türk milleti adına ATAM senden ÖZÜR DİLİYORUZ...

    YanıtlaSil
  7. arkadaşlar özür diliyoruz adı altında açılan saçmalıktan ibaret (ermenilerden özür dileyen) yaklaşıma karşı vermiş olduğunuz destekten ötürü hepinize tüm yüreğimle teşekkür ediyorum.
    www.bizdeozurdiliyoruz.com a hepinizi bekleriz.

    YanıtlaSil
  8. Özür diliyoruz kampanyasına katılanlar acaba küreselleşme denilen vahşete hizmet ettiklerinin bilincinde midirler çok merak ediyorum.

    Eğer bunun bilincinde iseler sözüm yok onlara, çünkü benliklerini satmışlardır, yok eğer bilincinde değillerse diplomalı cahillerdir.

    YanıtlaSil
  9. ermediden özür diliyosun konuyu bilmeden cok yanlış

    YanıtlaSil